Balkan Savaşı’nın karanlık günlerinde, atlı tramvayları çeken Macar katanlarının bile ordunun emrine verildiği 1912 yılının yokluk İstanbul’unun mütevazı bir evinde dünyaya geldi Osman Alyanak. (GSL67) Üç kardeşin en küçüğüydü ve henüz Galatasaray’ın ünlü futbolcusu, sonrasında Yeşilçam’ın emektarlarından biri olacağından hiç haberi yoktu.

Mekteb-i Sultani’nin kapısından 20’li yılların ortasında girer Osman. Okulda, dersleri ve peşinden koştuğu meşin yuvarlağın dışında başka bir sevgili daha bulmakta gecikmez: Tiyatro. Tiyatroya olan ilgisi onu Tevfik Fikret Salonu’nun sahnesine ve oradan da adını yıllarca unutmayacağı ‘’Zoraki Doktor’’ temsilindeki rolüne kadar götürür.

Osman Alyanak, 1934 yılında Galatasaray Lisesi’ni bitirir. Galatasaray’ın birinci takımının defansında 1939 yılına kadar görev alır. Havada uçarak topa yükseldiği için ‘Tayyare’ lakabını takar göğsüne. O dönemde, sarı-kırmızılı formasıyla toprak sahalardan beraberce toz kaldırdığı arkadaşlarının en meşhurları Aslan Nihat (GSL53), Avni Kurgan (GSL65), Fazıl Özkaptan (GSL67), Kemal Faruki (GSL65) Cici Necdet (GSL67), Danyal Vuran (GSL66) olur. Ya karşılıklı oynadıkları devler. O yılların tribünlerde özel seyircisi olan B.Fikretler, Taka Naciler, Baba Hakkı, Şeref, Süleymaniye’den Müjdat Gezen’in babası Darbukacı Nejdet, tatlı sert rekabet içinde top koşturduğu arkadaşlarıydı Osman Alyanak’ın.

Sivil hayatındaki ilk işi Selanik Bankası’ndaki görevi olur. Elektrik şirketi ‘’Satie’’ye beş ayını, Tekel’e de on üç yılını verdikten sonra, tayini Manisa’ya çıkınca istifasını sunmakta gecikmez. Galatasaray Kulübü’nde antrenör olarak çalışırken bir gün karşısına Tevhit Bilge çıkar ve 1947’den 1950 yılına kadar üç yılını ‘’Ses Tiyatrosu’’nda geçirir. Bu dönemde, Vahi Öz, Tevhit Bilge, Muzaffer Hepgüler ile birlikte, ‘’Lüküs Hayat’’, ‘’Tövbeler Tövbesi’’, ‘’Deli Dolu’’, ‘’Aşk Tövbesi’’, ‘’Hasır Şapka’’ gibi oyunlarda görünür. Bir yıl sonra ise, ‘’Minbalci Tiyatrosu’’ ile turneye çıkar.

Fikret Hakan, Senih Orkan gibi isimlerin figüran olarak sahneye çıktığı dönemde, artık o bir sanatçıdır. 300’ün üzerinde film çevirir. Ömer Lütfi Akad’ın (GSL71) ‘’Irmak’’ filmiyle en iyi yardımcı oyuncu ödülünü alır. Severek kamera karşısına geçtiği filmlerden bir demet istendiğinde, ‘’Yalnızlar Rıhtımı’’, ‘’Ak Altın’’ ‘’Hudutların Kanunu’’ ‘’Umut’’ ‘’Irmak’’ filmlerini bir çırpıda söyleyiverir usta sanatçı. Dublajcı tarafını gösterirken hiç mütevazı olmazdı; filmlerde onu hep kendi sesiyle dinlemişizdir. Dublaja yetişemediği günler de olurdu tabii, o vakit de kendisini Rıza Tüzün’ün seslendirmesine teslim ederdi.

Rabia Hanımla olan evliliğinden 5 çocuğu olur. Sadece bir armut, o da kısa süreliğine dibine düşer. Küçük kızı Filiz, ‘’Batsın Bu Dünya’’ filminde şöyle bir göründükten sonra, TV reklamlarına transfer olacaktır. Sahalar, sahneler, turneler derken çok kilometre yapıp yorgun düşen bedeni 1991 yılında huzura kavuşur Osman Alyanak’ın, nam-ı diğer ‘’Tayyare Osman’’ın…



Resimde elindeki topla poz vermiş olan Osman Alyanak, savuma oyuncusu
olmasına karşın golcülüğüyle de ün yapmıştı.

Osman Alyanak, 1965 yapımı "Sonsuz Geceler" filminde.

Önceki Gönderi Sonraki Gönderi